Mehmet UZEL (NEVŞEHİR İGFA)
Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel,10 Aralık’ta kutlanan Dünya İnsan Hakları Günü hasebiyle bir bildiri yayımladı.
“İnsan, insan derler idi, İnsan nedir artık bildim, Can can deyu söylerlerdi, Ben can nedir artık bildim” kelamlarıyla ünlü Türk şairi Muhyiddin Abdal’ın insanı ve insanlığı en hoş biçimde söz ettiğini hatırlatan Vali Becel şu sözleri kullandı: “İnsan Hakları Üniversal Bildirisi’nin kabul edildiği gün olan 10 Aralık 1948 tarihinden bugüne Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır. “En büyük sevgi, insanlık sevgisidir. İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın” kelamını rehber edinmiş kadim bir kültürün temsilcileri olarak böylesine manalı bir günde burada olan tüm iştirakçilere ve sevgili öğrencilere beğenilen geldiniz diyor, hürmetlerimi sunuyorum. Beşere hürmet göstermek, insan onurunu korumak, onun yaratılıştan gelen haklarını kullanmasını sağlamak, tarihimiz ve medeniyetimizin yüzyıllardır süregelen ortak pahasıdır.
Anadolu medeniyetinin bağrından çıkmış, derin bir insan sevgisini ve müsamahayı yüceltmiş olan büyük Türk-İslam düşünürlerimizden Mevlânâ, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Ahmet Yesevî üzere gönül insanları; sevgi, müsamaha ve barışı terennüm etmiş, Anadolu ve dünyada barışın yayılması için uğraşmışlardır.
“Gelin tanış olalım, sevelim sevilelim.” diyen Yunus Emre’nin;”Sevgi; acıyı tatlıya, toprağı altına, hastalığı şifaya, zindanı saraya, belayı nimete ve efkârı rahmete dönüştürür.” diyen Mevlana’nın; “Yolumuz, ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur” diyen Hacı Bektaş Veli’nin öğretileri, dünden bugüne insan sevgisinin temelini oluşturmuştur. Bu gönül insanlarının müsamaha, sevgi, hürmet ve barış öğretileri, Anadolu’dan Balkanlara uzanan geniş bir coğrafyada birlik ve beraberlik anlayışının yerleşmesine bugün de tesirli olmaya devam etmektedir. Bugün demokratik, laik ve toplumsal bir hukuk devleti olan ülkemizde, insan hak ve özgürlüklerinin sağlanması için atılan her adım, ülkemizin ve milletimizin çağdaş dünya insanlarıyla bütünleşmesinin gereği olmasının yanı sıra, Devletimizin sonları içindeki tüm vatandaşlarına gösterdiği kıymet ve hürmetin da gereği olduğu unutulmamalıdır. 74 yıl evvel bugün ilan edilen Dünya İnsan Hakları Günü’nde yayımlanan İnsan Hakları Üniversal Beyannamesi, dünyanın birçok coğrafyasında yaşanan bu kadar aksiliğe karşın tüm dünyada uygunluk ve şefkate gereksinim duyan milyonlarca insanın umudu ve teminatı olmaya devam etmektedir. Pir Edebali’nin; “İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın!” düsturundan hareketle Devletimiz; insan haklarının ülkemizde, beyannamenin ruhuna uygun olarak en aktif biçimde hayata geçirilmesi konusunda hassasiyet göstermektedir.
Aynı vakitte Devletimiz dünyanın neresinde olursa olsun en temel insan haklarından dahi mahrum durumda bulunan tüm dünya milletlerine de sahip çıkarak global ölçekte de bu hassasiyeti sergilemeye büyük ehemmiyet vermektedir. Bugün maalesef, Dünya’nın birçok bölgesinde ve insanlığın gözlerinin önünde en temel insan hakkı olan yaşama hakkı başta olmak üzere her türlü insan hakkı ihlali yaşanmaktadır. Yaşanan bu ihlale karşı ülke olarak reaksiyonumuzu göstermekten ve gereken adımları atmaktan da geri durmadık. Birleşmiş Milletlerin kurucu üyelerinden birisi olarak İnsan Hakları Üniversal Bildirgesi´ni birinci onaylayan ülkeler ortasında yer almamız ise bizdeki insanlık sevgisinin ne derece değerli olduğunun somut bir ispatıdır. İnsan onurunu muhafazayı en temel paha olarak kabul eden devletimiz, insan hakları alanında atılan adımları her daim daha ileri götürmek tarafında çalışmalarını tüm süratiyle sürdürmektedir. Bu his ve niyetlerle; aktifliğin düzenlenmesine katkı sunan Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğümüze, Nevşehir Cemil Meriç Toplumsal Bilimler Lisesi idarecilerine öğretmen ve öğrencilerimize, kamu kurum ve kuruluşlarımıza, siz pahalı iştirakçilere ve tüm paydaşlara teşekkür ediyor, her alanda insan haklarının ön planda tutulduğu ve korunduğu inançlı bir gelecek temenni ediyor, Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutluyorum.